New York, New School Jazz Academy’de caz
performansı bölümünden mezun oldu. Kendi internet sitesindeki, biyografisinde
anlattığı üzere, burada John Coltrane’in basçısı Reggie Workman, Jim Hall,
Billy Harper, Buster Williams, Vic Juris gibi hocalardan ders aldı.
Üniversite eğitimi esnasında Mike Stern, Wayne Krantz gibi isimlerin de
sahne aldığı 55 Bar’da çalmaya başladı.
Birdland, Knitting Factory, Auggie’s gibi
dünyaca ünlü caz kulüplerinde, Matt Wilson (Charlie Haden Liberation Band),
Eric Person (Ben Harper, Dave Holland Quintet), Joe Fonda (Kenny Baron, Anthony
Braxton), Kevin Burke (Wynton Marsallis Orchestra) gibi isimlerle konserler
verdi ve kendi adını taşıyan üç albüm kaydetti.
Bu üç albümden sonuncusu Volcano/Gamzelim
epey zaman sonra Türkiye’ye geldi.
Geçen aylarda çıkan Yahya Dai (saksofon), Ece Göksu (vokal), Baran Say
(kontrbas) ve Derin Bayhan’la (davul) birlikte kaydedilen dahiyane iş,
Yavuz Akyazıcı Project 1, Türkiye’deki bazı dinleyiciler için Akyazıcı’nın ilk
albümüydü. En başta sarf ettiğim, tekrar okuduğumda ise kabalaştığımı
düşündüğüm, o cümleyi bu bilginin üzerine tekrar ederim.
17 yıl sonra Türkiye’ye dönen Akyazıcı
burada şimdiye kadar hiç yapılmamış bir işi yaptı. Caz standartlarının pop üzerine
inşa edildiğini hatırlattı ve buranın şarkılarını yeniden yorumladı.
Dinleyiciye cazı tekrar anlatmak istedi.
Akyazıcı şimdi ise, Bridge (Köprü) isimli
bir albümle karşımızda. Son birkaç yıldır, büyük bölümü yıllar evvel kapatılan
Bilgi Üniversitesi caz bölümünden mezun müzisyenlerin başarılı caz albümleriyle
egemen medyada görünürlük kazanan bu müziğin, ülkemizde kurulan ufak dünyası,
nihayet Akyazıcı’nın kendi bestelerini de ağırlıyor şimdi.
Epeydir, -Kamil Erdem’in yüzü hürmetine-
Yıldız Teknik’e kesin olmamakla birlikte iki yılda bir alınan caz gitar
öğrencileri dışında hiçbir kurumunda caz eğitimi verilmeyen bu ülkenin bu ufak
dünyası nasıl büyüyecek diye düşünüyorum durup durup. Önce Hacettepe’de geçen sene
açılan caz anasanat dalının uzun ömürlü olmasını diliyor sonra da Akyazıcı’nın
Bridge’si gibi albümleri biraz da bu soruma cevap olarak algılıyorum.
Sway ve House of the Rising Sun gibi iki bilinen şarkının caz yorumunun yanı sıra, Sam Rivers'ın
caz standardı Beatrice ve yedi tane Yavuz Akyazıcı bestesinin yer aldığı albüm
önemli müzisyenleri bizlerle buluşturuyor.
Downbeat tarafından beş yıl üst üste ‘en iyi caz davulcusu’ ödülüne
layık görülen ve Charlie Haden, Dewey Redman gibi isimlerin grubuna üye olan
Matt Wilson; Anthony Braxton grubu üyesi, Archie Shepp, Charlie Persip, Lou
Donaldson, Ken Mcintyre gibi isimlerle çalışmış Joe Fonda’nın (kontrbas) yanı
sıra, Chico Hamilton Band üyesi, Mc Coy Tyner, Ben Harper gibi dev isimlerin
albüm kayıtlarında yer almış ve Dave Holland'ın
Dream of the Elders albümünden de tanıdığımız Eric Person (saxofon) da
bulunuyor Bridge’de. İlk parça Akyazıcı tarafından blues çalışını çok sevdiği
Person için yazılmış. Kompozisyon Person’un bu özelliğini ön plana çıkaracak
şekilde düzenlenmiş.
Hikâyeyi
yine albümden öğreniyoruz. Akyazıcı kartonette bizim için tek tek yazmış, hangi
parçanın nasıl ve neden yazıldığını.
Albüme
adını veren parçayı “her şeyin birbirine
bağlandığı, çözüme ulaştığı noktada, Türkiye'ye döndükten sonra bestelediğim ve
buradaki müzisyen arkadaşlarımla kaydetmeyi planladığım bir şarkı...”
sözleriyle anlatmış sanatçı. Ve
kontrbasçı Ozan Musluoğlu’ya düet yapmış.
I Know You Can Hear Me ise albümün en iç titreten melodisine
sahip. Babasının vefatından hemen önce onun için bestelemiş bu şarkıyı. “Bana
inanması, beni desteklemesi sayesinde bütün bu şarkılar ortaya çıkabildi. Hayatımdaki en
etkileyici süper kahramanım, canım babam” diyor Akyazıcı. Parçaya Musluoğlu ve
davulda ‘Yavuz Akyazıcı Project 1’ de de birlikte çalıştıkları Derin Bayhan
hayat veriyor.
Albümün Neruda’sı Latin Amerika’nın nefes
kaynaklarından Pablo Neruda’ya adanmış.
Goin' Home ise, 17 yılın ardından Türkiye'ye dönme kararı Alan
Akyazıcının huzurlu bir gemi yolculuğunu hatırladığı bestesi.
Akyazıcı’nın bizim aramızda huzur bulmasını ve
yanımızdan yöremizden çok uzaklara gitmemesini dileriz…
Yavuz Akyazıcı, Bridge, Esen Müzik
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder