09.09.2011 (Radikal)
Yanlış hayat doğru yaşanmaz belki ama, doğru hayat yanlışının içinden filizlenecek, başka çare yok. Onca tahammülsüzlüğün, anlayışsızlığın ve bilmezden gelmenin orta yerinde, önceki gece 95 gencin yaptığı, bizi buna inandırmaktan başka bir şey değildi. Aya İrini’yi dolduran yüzlerce çift gözün umutla ışıldaması yepyeni yaşam tahayyüllerine olan ihtiyacımızın göstergesiydi. O tahayyüllerin baş oyuncuları sahnede izlediğimiz Türkiye Gençlik Filarmoni Orkestrası üyeleriydi.
Müziği ‘başka bir dünya’nın mümkün olduğuna inanarak yükselten şef Cem Mansur, 2007 yılında ‘Ulusal Gençlik Senfoni Orkestrası’ adıyla, ülkenin her yanından sınavla seçilen gençlerin oluşturduğu bir yapı kurdu. Bu yıl, Toplum Gönüllüleri Vakfı çatısı altına girerek, Sabancı Vakfı desteğiyle, ‘Türkiye Gençlik Filarmoni Orkestrası’ adını alan yapı, projelerini ve etki alanını genişletmeyi hedefliyor.
“Orkestra, yalnız Türkiye’de müziğin ne olabileceğinin değil, Türkiye'nin ne olabileceğinin güzel bir sembolü” diyor Cem Mansur. Barışçıl bakış açısının öğrenilebilir olmasından hareketle, gençlerle, Demokrasi Laboratuvarı isimli bir etkinlik düzenleniyor. Sorumluluk alma, demokratik katılım, başkalarını dinleme ve onların sesine saygı gösterme gibi konularda çalışan gençler, orkestrayla toplumu, müzikle yaşamı bağdaştırarak yeni bir yaşam pratiğini deneyimliyor. Cem Mansur’un sözleriyle gençler, “sanatçı ve insan olarak anlamlı bir varoluşun ancak ‘öteki’ ile mümkün olabileceğini” kavrıyor. Bunu, müziğin metaforuyla, gündelik yaşama aktarmak doğal olarak daha uzun sürüyor.
Almanya ve Avusurya’da turneye çıkmadan önce İstanbul'da verdikleri tek konserde izlediğimiz orkestranın hayranlık uyandıran uyumu, yeni yaşam pratikleri üzerine çalışmalarının ürünüydü belli ki.
Birlikte gülebilmek
Berlioz’un Roma Karnavalı Uvertürü, Sibelius’un Karelia Süiti, Dvorak’ın 9. Senfonisi ve 15 yaşındaki Mertol Demirelli’nin solistliğinde, Liszt’in 1. piyano konçertosu icra edildi. Sahne sadece müzisyenleri değil, dinleyiciyi de ağırlıyordu. Toplum Gönülleri Vakfı’nın davetlileri olarak gelen çocuklar sahnenin üst kısmındaki basamaklarda oturuyor, müzikle aralarına sınır konulmamasının keyfini çıkarıyordu. Müziğin enerjisini bedenlerinde hisseden, çalarken yerinde duramayan gençlerin sevinç çığlıkları, konser bitiminde pek alışık olmadığımız şekilde, kulisten taştı.
Türkiye Gençlik Filarmoni Orkestrası, ‘müzik hayatı nasıl değiştirir’e yanıt veriyor, her fırsatta hortlayan, ‘müziğin politikadan ayrı bir yerde durduğu’ görüşünü ise alaşağı ediyor. Orkestra üyelerinin konser boyunca gülümseyen yüzlerini keşke herkes görebilseydi... Birlikte gülebilmekten daha ‘gerçek’ bir politika var mı?
TÜRKİYE’DEKİ İKİNCİ KONSER 27 EYLÜL’DE
Yurtiçindeki ikinci konserini 27 Eylül’de Bursa’da verecek olan Türkiye Gençlik Filarmoni Orkestrası 2011 yılı turnesine yurtdışı konserleriyle devam edecek. 2011 yılının “Almanya’ya İşçi Göçü’nün 50. Yılı” olması nedeniyle Almanya’da verilecek üç konserin ardından Avusturya’da gerçekleşecek iki konser ile turnesini tamamlayacak.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder