17 Aralık 2011 Cumartesi

Piyano Günleri’ni Kozhukhin açacak…


Radikal Gazetesi (17.11.2011)

Akbank Sanat Piyano Günleri bu akşam başlıyor. İlk konser aldığı onlarca prestijli ödülle adından söz ettiren Rus piyanist Denis Kozhukhin’in.
1986 doğumlu usta müzisyen İspanya’daki ünlü Santander festivalinden önce, bu akşam saat 20.00’da Akbank Sanat’ta Piyano Günleri’ni açacak. Kozhukhin yarın saat 11.00’da ise bir ustalık sınıfı gerçekleştirecek.

Çok gençsiniz fakat aldığınız ödüllerin listesi hayli kabarık. Bu yaşta bu başarı hayatta zorluk çıkarıyor mu?
Müzik benim hayattaki en büyük tutkum. Onunla bu kadar içiçeyken nasıl zorlanabilirim? Müzik hayatımın en önemli parçası, geçmişte de öyleydi şimdi de öyle… Bir iş yapıyormuşum gibi hissetmiyorum…
Ama çok çalışıyor olmalısınız… Boş zamanlarınızda ne yapıyorsunuz? Eşe dosta ayıracak zaman kalıyor mu?
Müzisyen olmak hiç durmadan piyano başında olmak ya da sürekli konselerde çalmak demek değil ki… Bu bütün yaşamınıza yayılan bir süreç; hayatınızı adadığınız… Müzik hiç durmuyor, hayat da bir yandan akıyor…
Çok fazla okuyorum. Doğayı ve seyahat etmeyi seviyorum. Pek çok arkadaşım müzisyen ve evet onlarla çok fazla görüşemiyorum; çünkü genelde seyahatlarde oluyorum…
İlk müzik eğitimini ailenizden almışsınız… Çocukluk yıllarınız zorlu geçmiş olmalı…
Annem ve babam benim ilk öğretmenlerim. Beş yaşında piyano çalmaya başladım ve zamanımın çoğunu babamın korosunda şarkı söyleyerek geçiriyordum. Kolay değildi; ama eğlenceliydi. Müziğin insanları nasıl birleştirdiğini o yıllarda öğrendim…
Daha sonra eğitim aldığınız Elisso Virsaladze, Stephen Kovacevich, Stanislav Yudenitch gbi önemli sanatçılardan neler öğrendiniz peki?
Pek çok önemli eğitimciden ders aldığım ve onlarla çalma fırsatı bulduğum için çok şanslıyım. Her biri farklı kuşaklardan ve ülkelerden geliyordu…  Hepsi bende önemli izler bıraktı… Beni uzun uzun düşündüren bu izler hayatım boyunca yanımda olacak…
Eğitim için farklı ülkelerde bulundunuz. Sizde en çok neresi iz bıraktı?
Rusya, İspanya, Italya, Almanya’da bulundum. Şimdi ise Belçika’da yaşıyorum. Elbette her zaman bütün çocukluğumu geçirdiğim Rusya benim için en özel yer olacak. Ama itiraf etmeliyim ki Madrid kişiliğimi oluşturan yer oldu. İspanya benim için önemli bir ülke…
Prokofiev çalarken ne hissediyorsunuz?
Prokofiev benim en sevdiğim bestecilerden biri. Onu çalarken çok özel hissediyorum…  Müziği bana çok çekici geliyor; çünkü o derin Rus ruhunun en klasik formlarını, iğnelemeyi ve yaşama sevincini bir araya getiriyor…
Oda müziğini neden bu kadar önemsiyorsunuz?
Oda müziği, müzik yapmayı öğrenmenin en iyi yollarından biri. ‘Diğer’ müzisyenlerle tanışıyor, birlikte çalıyor, onlardan öğreniyor ve deneyimlerinizi paylaşıyorsunuz. Özellikle bir piyano solisti için bu önemli; çünkü biz çok fazla yalnız kalıyoruz. Müziğin sosyal yanı diğer enstrumanların nasıl çalındığını görmek, özellikle yaratıcı şarkıcılara eşlik etmek çok önemli.
Konserde neler çalacaksınız?
Repertuarımda barok dönem eserleri de var çok sevdiğim çağdaş müzik örnekleri de. Piyanonun uçsuz bucaksız bir repertuarı var. Enstrumanımı bu yüzden bu kadar çok seviyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder