5 Ekim 2012 Cuma

Baştan sona 'kadın' bir albüm...


Milliyet Sanat Dergisi (Ekim 2012)


Cesur parantezine alabileceğiniz vokali, görünüşü ve söylemleriyle kimileri için oldukça marjinal diye adlandırılabilecek biri olsa da Ceylan Ertem, sınırlı ve kent merkezli bakıştan oldukça uzak şekilde icra ettiği müziği onu kategorilerin dışına taşımakta büyük rol oynuyor. Kendini olduğu gibi kabul ettirdiği, bugünün müzik piyasası içinde, onu son derece kıymetli kılan özelliklerinden biri de bu.

Kendi adını taşıyan ikinci albümü ‘Ütopyalar Güzeldir’in lansman konserini Beşiktaş’ın Abbasağa Parkı’nda yaparken dinleyen kitlenin heterojenliği, kendi seçimi olmasa bile onun bu özelliğinin altını çiziyordu. Konserde mahalle sakini olduğu ve Ertem’e pek aşina olmadığı belli olan yaşını başını almış bir kadının gözlerini ayırmadan baktığı Ertem’in döpiyesinin sessizce ifade ettiği hanım hanımcıklığı ‘maşallah’ diyerek seslendirirken, hemen arkadaki genç bir adamın ‘bu kadın deli yahu’ ifadesiyle konserden aldığı keyfi ifade etmesi tam ona yakışan bir kontrast içeriyordu. Ertem’in 2010’da çıkan Soluk albümünün ‘Mi minör’ünde tezatın ahengini anlatırken hissettirdiği samimiyeti ikinci albümün o ilk konserinde yaşanıyordu. Konser de seslendirilen şarkılar 10 yıl kadar önce Anima grubunun solisti olarak karşılaştığımız kadının adının ilk hecesine yakışır şekilde, kendi içinde yaşattığı toplulukla dinleyicisini bir kez daha kucaklaştırdı.  O topluluğun albümdeki tezahürünü 22 Haziran’da kendi blogunda şöyle anlatıyordu Ertem “İçinde kadınlar var… Tanışmayı bekleyen sizinle. Çocuk ruhlu kadınlar, eski kafalı kadınlar, terk eden ve terk edilen, Platoncu, canı acıyan, can acıtan, kadınlar var.”

Dünyaya gözünü kulağını kapatmadan yaşayan bir kadın Ertem.  Onun şiddetli ve ağrılı bir kusmayla içini dışarı çıkarıyormuş gibi duyulan müziği baştan aşağı bencillikle encilliği bir arada yaşatmayı başarıyor. Bugün Türkiye’deki çoğu kadın bestesine baktığımızda oldukça bireysel söz gruplarına rastlarken Ertem’in müziğinin aşkı anlatırken bile toplumsal kodlara göndermeler yapması büyük ölçüde bir önceki cümleyle neden sonuç ilişkisine giriyor.

Ne olursan ol gel-me!
Ütopyalar Güzeldir henüz piyasaya sürülmeden klibiyle birlikte sosyal medyada viral olarak yayılan şarkı ‘Ne Olursan Ol Gelme’, onun hem aykırılığını hem de kişisel ahlak ve inançlarını vicdanıyla besleyişini anlatıyor sanki. “Ayağın altında yol eğri engebeli yürünmüyor. Ağaçlar el ele verdiler yine ufukta umut görünmüyor. Gel gidelim uzağa gel varalım buradan başkaya” diyen şarkıdaki “Gel avuç açmayalım olmuyor, tanrım utançtan yüzüme bakmıyor" sözü dinleyiciyi onun dualarının müziğe dökülmüş biçimiyle sert şekilde yüzleştiriyor. Ve hatta bu duaları yaratan vicdanda ortaklaşamıyorsak ‘gelme’ diyor Ertem. Mevlana’nın sözü olarak tarihe geçen ‘Ne olursan ol gel’e inat hem de: “Ne olursan ol gelme. Kötüysen dur gelme.”
Ertem, Neyzen Tevfik’in hayatından özellikle de mevlevihaneden kovulmasından ilham alarak yazdığını söylediği şarkıyı “Herkesi sevmek ve saymak zorunda değiliz, sertleşmemiz gereken bir dönemdeyiz!” sözleriyle açıklıyor.



Kırmızı rujlu kadın
Ertem’i takip edenler, özellikle onu sahnede izleyenler bilir. Kıpkırmızı dudakları, ojeli tırnakları, savurup durduğu saçları… Uyumla uyumsuzluğun sınırlarını bulanıklaştırarak kuralsızlık olup bas bas bağıran kıyafetleri var onun. Bedenini ve kadınlığını inatla ifşa ederek cinsiyetli bir müzik yapar. Ütopyalar Güzeldir de baştan sona ‘kadın’ bir albüm.
Ütopyalar Güzeldir’in en yakıcı şarkılarından biri de kadınların yaşadığı acıları dile getiriyor. Ertem’in “En güzel şarkısını bana vererek büyük bir hata yaptı” dediği Mabel Matiz imzalı ‘Cennetin Irmakları’, “Ah beyim yapma dur bir kızım var benim aslında doğmadı ama…” diyerek hayatın tükürdüğü kadınları anlatıyor.
Albümde başka bir şarkı ise çocukluğu boyunca hayran olduğu Aysel Gürel’e adanmış. “Küçükken Aysel gibi olmak isterdim” diyor ‘Ertesi Gece’ isimli şarkıda Ertem. Albümün hazırlık aşamasından çok önce yazılan ve Ertem’in ifadesiyle ‘eski defterlerden çıkan’ şarkı Gürel’in normları alaşağı eden hallerini anlatıyor. Büyürken içinde çok kadın büyütmüş Ertem. Önceki albümünü Sezen Aksu ve Türkan Şoray’a ithaf eden şarkıcının içine girdiği ve içine aldığı kadınlar sadece ünlüler değil. “Çingenenin gırnatası”nı hatırlatan şarkısında “çıkamazdık balkonlara çamaşır ipi olmayanlara” diyerek bunu yeterince anlatıyor…



Mırıldanmalardan çığlıklara
Bütün albüm boyunca Müzeyyen Senar’ı da Meredith Monk’u da Björk, Bergen, Edith Piaff, Billie Holiday’i de okuyoruz onun sesinde… Her şarkısında içini boşaltarak kişisel tarihini bizimle paylaşan sanatçının vokali bir yandan da müzik tarihinden kesitleri önümüze sererek hafızalarımızı tazeliyor. Ağlamak ve kahkaha atmak arasında gelip giden sesiyle devam eden albümde mırıldanmalar yerini açık ve keskin ifadelere, bu ifadelerse yerini çığlıklara bırakıyor. Giderek dramatikleşen vokali derdini anlatmak için tüm yolları deneyen bir kadını andırıyor. “Paçavraya dönen” bir aşk hikâyesini anlatırken de bir mevsimsel depresyonları tiye alan ‘Kış Suçlu Çok’da da aynı çabayı görüyoruz.
Her geçen gün nefret suçu haberleriyle sarsılan bünyemize güç katan bir şarkı da var albümde. Adı ‘İstisna’. “İtilir istisnalar kaideler oldukça” diyen Cihan Müttezapoğlu’yla birlikte besteledikleri şarkı genel ahlak kimin ahlakı diye sormaya gayret ediyor.
Albümde bir de Ömer Hayyam şiiri var. “Evren kırıntısı bu güzelim yıldızlar. Gelir giderler, dünyayı bezer dururlar. Göklerin eteğinde toprağın koynunda doğdukça doğacak daha neler var…” diyen şarkı Ertem’in pek çok sorunu kalem kalem sıraladığı albümde bir umut ışığı gibi göz kırpıyor.

Albüme adını veren şarkı
Ve albüme isim olan şarkı, Ferhan Şensoy imzalı; Ütopyalar Güzeldir… Ertem’in iki yıldır sahnede söylediği şarkı Ferhan Şensoy’un Ferhangi Şeyler oyunundan. Şarkıyı albüme almak için Şensoy’un kızı Ferhan Şensoy yardımcı olmuş Ertem’e. Cenk Erdoğan’ın sazbüşünün şarkının Ertem versiyonunda çok önemli bir imzasının olduğunu söylemek gerek. Albümdeki tüm şarkıların aranjelerini yapan Erdoğan aynı zamanda albümün Ertem’le birlikte prodüktörlüğünü üstlenmiş. 11 şarkı ve bir intro’dan oluşan Ada Müzik etiketli albümdeki Alp Turaç’ın mikslediği eserler Murat Çopur, Alp Ersönmez, Gökhan Sürer, Amy Salsgiver, Ediz Hafızoğlu, Ertan Şahin, Tunçay Korkmaz, Adam Matta, Aslıhan Güngör tarafından icra ediliyor.


Ez cümle, en az ‘ütopyalar’ kadar güzel kadın Ceylan Ertem. Her albümünde benzer şeyler anlatan farklı kılıklara karşımıza çıkıyor. Ütopyalar Güzeldir en az ilk albüm Soluk kadar iyi. Ve hatta bestelerin sınırlarının daha net çizilmiş olmasıyla daha rahat dinleniyor. Albümü almalı, döndürüp döndürüp dinlemeli, Ceylan’ın elinden tutup ütopyalarını yaşattığı diyarlara gidilmeli. Oralarda hayat var sanki…

CEYLAN ERTEM- KONSER TAKVİMİ

6 Ekim Cumartesi 21.00
Karga/Kadıköy - “Ütopyalar Güzeldir & Soluk” Konseri

8 Ekim Pazartesi 19.00
Kars Kafkas Üniversitesi  Pr. Dr. Nejdet Leloğlu Konferans Salonu - Barana feat. Ceyl’an Ertem

10 Ekim Çarşamba 19.00
Kayseri Erciyes Üniversitesi, Sabancı Kültür Sitesi - Barana feat. Ceyl’an Ertem

11 Ekim Perşembe 19.00
Adana Çukurova Üniversitesi, Mithat Özsan Amfisi - Barana feat. Ceyl’an Ertem

12 Ekim Cuma 19.00
Gaziantep Üniversitesi, Atatürk Kültür Merkezi - Barana feat. Ceyl’an Ertem

15 Ekim Pazartesi 19.00
Eskişehir Anadolu Üniversitesi, Sinema Anadolu - Barana feat. Ceyl’an Ertem

16 Ekim Salı 19.00
Bursa Uludağ Üniversitesi, Prof. Dr. Mete Cengiz Kültür Merkezi - Barana feat. Ceyl’an Ertem

17 Ekim Çarşamba 19.00
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Troia - Sevim Buluç Sahnesi - Barana feat. Ceyl’an Ertem

18 Ekim Perşembe 19.00
İzmir Ekonomi Üniversitesi, Konferans Salonu - Barana feat. Ceyl’an Ertem

24 Ekim Çarşamba 22.00
Beyoğlu Hayal Kahvesi - “Ütopyalar Güzeldir & Soluk” Konseri

21 Kasım Çarşamba 22.00
Beyoğlu Kayal Kahvesi - Sezen Aksu Tribute

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder