18 Ekim 2011 Salı

KAYIT ALTI: Kim akıllı kim deli?


16.10.2011 (Taraf)

Deli Ay
Loca Luna
Akustik Müzik
‘Filozofların karşı çıkışlarını şimdiden işitiyorum: “Deli olmak bahtsız olmaktır; bozulmuşluk, cehalet içinde yaşamaktır” Fakat dostlar, insan olmaktır bu: zira, doğrusu, doğuşuna, aldığı eğitime, doğasına uygun olarak yaşayan bir insana neden bahtsız diyeceksiniz anlamam’. 
Erasmus “övdü” diğe değil belki; ama ne zaman ne tarafa hamle yapacağı belli olmayan, kendi doğru bildiğini söylemekten çekinmeyen “deli”, bir grup adamın kendini tarif biçimi olmuş bu albümde. Onların müziği ne zaman nerede görüneceği belli olmayan bir “ay” gibi, kâh Balkanlar’da, kâh Ortadoğu’da beliriyor, bazen Mısır’da, bazen de Güney Amerika semalarında süzülüyor… Öte yandan bütün bu coğrafyaların müziklerini iç içe geçiren müziği dinlerken düpedüz Anadolu’da geziyor kulaklarımız; albüm Anadolu müziğinin beslendiği geniş coğrafyayı hatırlatıyor…
Çok yakıda İstiklal Caddesi’nden gelip geçerken Loca Luna’nın ritmlerinin Mephisto’dan yükseldiğini duyacağımıza adım gibi eminim. Deli Ay, mağazacılık ağzıyla, “çalınarak satılacak” bir albüm çünkü. Oldukça samimi ve sıcak besteler daha ilk dinleyişte kendini sevdiriyor. Albüm meraklı bir çocuk gibi, hiç durmadan yepyeni keşiflere çıkıyor, ele avuca sığmıyor.
Ersin Ersavaş (ud), Kaan Sezerler (klasik kemençe), İsmet Mesut Bingöl (kanun), Alper Çam (bas), Erdem Erol (darbuka), Burhan Hasdemir ve Börteçene Terlemez’den (perküsyon) oluşuyor kadro.
Dokuz bestenin yedisinde Ersin Savaş, birinde Kaan Sezerler imzası var. Bir de Makedon halk ezgisi var albümde. Uzun bir çalışma döneminin ürünü olan Deli Ay’ın kısa zamanda geniş bir dinleyici kitlesine ulaşacağını müjdelemek için ne mecnun ne de müneccim olmaya gerek var…

Tirtha
Vijay Iyer
Act Music
Bir yolculuk Tirtha. Hint dinlerinde, dünyevi bağlarımızdan kopup, ruhani bir gerçekliğe ayma ve arınma aracı. Hem mekânsal, hem de ruhsal bir dönüşüme gebe bu yolculuk.
Hint asıllı Amerikalı ünlü piyanist Vijay Iyer, 15’inci albümüne bu ismi vermiş. Gitarist ve besteci Prasanna ile tabla üstadı Nitin Mitta’nın bir araya geldiği albümde sanatçılar, kendi içlerindeki müziği olduğu gibi ortaya koyuyor. Tınılar eriyip yeni bir şekil oluşturmuyor, aksine herkes neyse, tam da “o” olarak kalıyor. Çıkan tüm sesler doğal bir ahenk içine giriyor. Özellikle ilk yarısını büyük bir keyifle dinletiyor albüm, 60 dakikanın sonlarına geldiğinizde, Hint ezgilerinin kendine has tınısına alışık değilseniz, kulağı biraz yoruyor.
Iyer, eleştirmenlerce “caz tarihine sonsuz saygı duyan; fakat geleceğin müziğini yapan adam” olarak işaret ediliyor. Onun müziği ne Hint cazı ne de iki müziğin füzyonu. Her yeni albümünde yeni bir söz ortaya koymayı başaran Viyaj Iyer, triosuyla, Akbank Caz Festivali kapsamında, 18 Ekim Salı akşamı Babylon sahnesinde olacak. Kaçırmayın. 

Scintilli
Plaid
Warp Records
Elektronika ustası olarak anılan Londralı grup Plaid yirmi yılı devirdi. Sekiz yıldır Tekkoinkreet ve Heaven’s Door isimli animelerin müzikleri dışında yeni bir albüm yapmayan grup, bu uzun ara sebebiyle oldukça pişman. Şimdi hayranlarını Scintilli isimli yeni albümleriyle selamlıyorlar. Bildiğimiz Plaid’den pek farklı olmayan bu albüm hafif depresif havasını korurken, müziğin “tekrar”la olan ilişkisi üzerine düşündürüyor. Ambient, neo-electro ve electro-techno öğelerini kullanan grup bu albümde iki parçada sözsüz vokale yer vermiş.
Özellikle konserlerinde görsel sanatlarla işbirliği içinde olmayı seven grup, albümlerinin kapağında hoş bir grafik kullanmış. İkili bunun nedenini bir söyleşide şöyle açıklıyor: “Biz CD formatını çok seven bir grup değiliz. Bu formatı daha ilgi çekici bir hale dönüştürmek istiyoruz. Manasız bir objeden ilginç bir obje çıkarmak istiyoruz. Bu CD paketine İspanyolca’da manasız obje anlamına gelen mudo no mano diyoruz. Alırsın, yırtarsın, cihaza koyup dinlersin ve sonra rafa kaldırırsın. Bari o rafta duran ilginç bir şey olsun”.
Plaid yeni albümlerinin Dünya turnesi kapsamında 2 Kasım’da Babylon’da olacak.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder