27 Kasım 2011 Pazar

KAYIT ALTI: Butler’lı, Benjamin’li Asaf'lı albüm!

27.11.2011 (Taraf)


Neyse
Neyse
Babajım Records
Selim Kırılmaz’ın sesi çok güzel. Albüme kilitlenmek için sadece bu bile yeterli olabilir. Sözler çok etkileyici. Her biri şiir gibi…  Albümde oldukça sert bir rock tınısı var; ama bir yandan da özellikle vokalin etkisiyle alaturrka bir damar hissediliyor. Melodiler akılda kalıcı. Her parçayı bir kere dinledikten sonra mırıldanmaya başlıyor insan. Uzun zamandır bir albümü bu kadar 'bayıla bayıla' dinlememiştim. Peyk’in albümünden bu yana bir grubun konserine gitmeyi bu kadar istememiştim. Bunu meraklı bir muhabir kulağıyla değil, sadece gayet ortalama bulduğum müzik zevkine sahip bir dinleyici olarak söylüyorum.
Öyle ki şimdi bu 'Word belgesi'ni kapatıp sosyal medya marifetiyle grubun fan sayfalarına bazı harfleri uzatılmış kelimelerle sevgi mesajları yazmak istiyorum…
Derken şarkı sözlerindeki ‘kör gözün parmağına’ olmayan muhalif ruhu hissettikçe yavaş yavaş albüm içine çekiyor beni, yüzeysel ifadeler uçup gidiyor zihnimden.
Kartoneti elime alıp, bilmemkaç numara miyop gözlerimle minicik yazılmış notları okumaya cesaret ediyorum. Alıntılar görüyorum, Devran’ın altında Walter Benjamin ve Michael Löwy; Siyah parçasının hemen ardındansa Özdemir Asaf’tan ‘Ne olacak şimdi, ne olmuştu?’ diye soran alıntı…
Fakat en büyük heyecanı
Uzak ve Kırık parçalarının altındaki yazıyı görmeyi başarınca yaşıyorum. Toplumsal cinsiyet kavramının şekillendiricilerinden, feminist teorinin nefes kaynaklarından biri, efsane Judith Butler’ın adına kaç albümde rastlayabilirsiniz ki? Bu alıntıda 'kayıp' hissini anlatıyor Butler. Birini kaybetmenin, ait olduğumuzu hissettiğimiz bir yerden kopmanın verdiği dayanılmaz hissin köklerini, hayatla bağ kurma yollarımızı işaret ederek, anlatıyor. Neyse, müziğin ve sözlerin nasıl kıvrımlardan damıtılarak önümüze konduğunu anlatıyor albümde ince ince…
Daha kalın ifadelerleyse grubun Facebook sayfasında yer alıyor hikaye…
2000'li yılların ortalarına doğru Deniz Ünlü (davul) ve Selim Kırılmaz (vokal, bas gitar) tarafından kurulmuş Neyse. Uzun süre Yeşilköy'deki garaj-stüdyolarında çalışmalarını düzenli olarak sürdürmüşler. 2003 yılından itibaren de çeşitli rock bar ve festivallerde sahne alan ve 2009 yılında ilk single'ı olan Yapma Meydan'ı yayınlayan grup, geçen yıl gitarist Melih Balta'nın katılımı ile son halini almış.
Abümün en akılda kalıcı, en kıvrımlı ve en kolay dinlenir şarkısı Hokkabaz ilk single olarak belirlenmiş ve aynı şarkıya Murad Küçük yönetmenliğinde klip çekilmiş.
Daha çok şey söylemek istiyorum; hatta bir röportajda kendilerine anlattırmak her şeyi… O zamana kadar bol bol dinleyeceğim albümü… Siz de yapın…

Son Ağaç
Direc-T
Favela Records
Albümü CD Çalar’a takınca duyduğum ilk gitar tınısıyla yıllar önce bir arkadaşın elime tutuşturduğu o kopya CD’yi anımsadım. Üzerinde asetat kalemiyle Direc-t yazıyordu.
Bilge Kösebalaban’ın özel sesiyle tanışmamın hikayesi böyle.
Şimdi yeniden duyduğum bu ses, hemen söylemeliyim ki, oldukça olgunlaşmış, ayakları yere basan bir tını almış. Aslında sadece Bilge’nin sesi değil, bas gitarda Alex Tintaru ve davulda Özgür Peştimalci’den oluşan grubun her zerresinde hissediliyor olgunluk.
Albümden de albüm tanıtımından da anlaşıldığı üzere Direc-t’in artık yıllanmış ve profesyonel bir grup olma iddiası var.
Bol punk’lı, ska’lı albüm oldukça eğlenceli, daha doğru bir ifadeyle, albümün bütününde olumlu bir 'hal' var. Aslında parçanın tonu ne olursa olsun Bilge’nin sesinde bir parçanın olumsuz duyulması mümkün değil galiba.
Albümün Dede Efendi bestesi Yine  Bir Gülnihal’e gönderme yapan parçası Gel’de kullanılan akordeon ve Yoksun, Bana­ Ne, 20 Ways, Ama Sen’de kullanılan çello çok dikkat çekici ve tatmin edici.
Son Ağaç’ın en güzel esprisi bir süre Fatih Ürek ve İbrahim Tatlıses arasında paylaşılamayan şu Hadi Hadi parçası… Ska ritmleriyle seslendirilen parçanın biraz daha deforme edilerek düzenlenmesini bekledi kulaklarım.
Albümde Arif Sami Toker`in 1970`lerde bestelediği ve Sevil Öztatlı`nın söylediği şehvetli kanto Seks Seks Seks de yer alıyor. Şarkıya Öztatlı’nın sesiyle başlanıyor.
Albümün tek İngilizce parçası 20 Ways bittikten sonra 12 saniye kadar beklerseniz sizi Tolga Çebi’nin kemanı ve Deniz Doğangün’ün çellosuyla hazırlanan tadımlık bir sürpriz bekliyor…
Less Than Jake ve The Exploited gibi grupları seviyorsanız Direc-t’ten kaçmayınız…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder