07.01.2010 (Radikal)
Onu tanımıyor musunuz? O halde ismini ‘Google’a yazıp ‘görseller’de aratınız. Birbirinden ‘erotik’ fotoğraflarla karşılaşıp heyecanlandınız mı? Tamam. Doğru adrestesiniz, onlar Kid Loco’nun albüm kapakları. Şimdi ise ‘web’e tıklayıp özgeçmişine bakınız. Okuduklarınız sizi fotoğraflardan daha çok heyecanlandıracak. Çünkü o, akıllara ‘chanson’larla gelen Fransız müziği içinde acid caz, trip hop, elektronik ve hatta punk tınılarıyla bir tünel açıp, zihnini müzikle besleyenleri peşinden sürükleyenlerden. Asıl adı Jean-Yves Prieur. Kendine Kid Loco (deli çocuk) diyor.
80’lerde başlayan müzik aşkını 90’ların başından beri Rock Radical Record, Bondage Production ve Yellow Production gibi sanatçılara prodüktörlük, Stereolab, Pulp, Mogwai, The High Llamas, Talvin Singh ve Dimitri from Paris gibi müzisyenlere remiksler yaparak sürdürüyor. Ha şu erotik kapaklı albümler mi? Onlar için bkz. ‘Kill Your Darlings’ ve ‘Jesus Life for Children Under 12 Inches’, vb.
‘Bu laflar boş, elbette tanıyorum’ diyorsanız şayet, hemen sadede gelelim... Deli çocuk, 8 Ocak Cuma akşamı, yani yarın DJ setiyle Garanti Caz Yeşili kapsamındaTamirane’de...
Şimdilik ise kendisine sorduğumuz birkaç soru ve cevabıyla bizim sayfalarımızda...
Kendinizi alternatif Fransız müziğinin inşacılarından biri gibi hissediyor musunuz?
Kesinlikle evet. Bundan 30 sene evvel, Fransa’da müzik şimdikinden çok çok farklıyken, farklı bir şeyler yapmaya ve bundan keyif almaya çalışan birkaç çocuktuk ve aramızda biraz daha büyüklerimiz vardı. O dönem hem çok keyifliydi, hem de hiç kolay değildi.
Bütün bu hikâye nasıl başladı peki?
Önce yatak odamda, 13 yaşındaydım... Sonra da Punk gruplarında gitar çalarak başladım.
Hem Kid Bravo hem de Kid Loco isimleriyle müzik yapıyorsunuz. Bu iki farklı isim müzik kariyerinizin değişik bölümlerini mi anlatıyor?
Yaptığım şarkıların altına Kid Bravo diye imza atıyorum. Kid Loco ise bir isimden çok bir müzik grubu gibi. Grubun tek üyesiyse benim...
Müziğinizin kendisi ve sunuluşu seksi tonlar içeriyor. Neden?
Bilmiyorum aslında. Kendimi bu tarz müzikle rahat hissediyorum. Bence müzik zaten seksi olmalı...
Bir röportajınızda dans pisti için müzik yapmıyorum demişsinz. Peki ne için yapıyorsunuz?
DJ’lik yaparken dans pisti için müzik yapıyorum tabi ama kendi albümüm için şarkı yaparken iş değişiyor. O zaman hiçbir şeyin olmadığı kadar saykodelik müzik yapıyorum.
Bir şarkıya remiks yapmaya nasıl karar veriyorsunuz?
Remiks yapmak için üç neden vardır: Birincisi, iyi bir şarkıdır. İkincisi, iyi insanlar tarafından yapılmıştır. Ve üçüncüsü, iyi para veriyorlardır. Eğer iki koşul yerine geliyorsa, tamamdır, remiks yaparım...
Fransız radyolarındaki şu yüzde 40 kotası (müzik listesinin yüzde 40’ı Fransızca olmak zorunda) Fransız müziğinin yayılmasını ve gelişmesini sağlıyor mu gerçekten? Nasıl değerlendiriyorsunuz bu kotayı?
Umarım dediğin gibi çalışıyordur, ama unutma bu iyi müziğin yapılmasını sağladığı anlamına gelmez. Bu kota birkaç yıl önce çıktığında Fransız Hip Hop’unun gelişmesini sağladı. Fakat daha sonra radyolar Fransızca Hip Hop çalmayı bıraktı. Ve şimdi geldiğimiz nokta 30 yıl önceki müzik piyasasıyla aynı.
Peki ‘Fransız müziği’ni nasıl tanımlarsınız?
Tanımlayamam; çünkü pek dinlediğim söylenemez.
Türkiye performansınızda bizi neler bekliyor?
Yüksek sesli mükemmel bir dans müziği...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder